Haftalık Genel Gündem
Yurt içinde cari denge ve sanayi üretimi verilerinin öne çıktığı haftada Ocak ayında 7.1 milyar dolar cari açık verilirken sanayi üretimi de bir önceki aya göre %2.4 daraldı. Cari açıkta yüksek dış ticaret açığı etkili oldu ve bu etkinin Şubat, Mart aylarında da devam edeceği görülüyor. Sanayi üretiminde enerji kesintisinin etkisi hissedildi ve bu etkiler Şubat ayında da görülecek. TCMB piyasa katılımcıları anketinde yılsonu enflasyon beklentisi %34,06 seviyesinden %40,47 seviyesine yükseldi.
Küresel tarafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantısı ve ABD enflasyon verisi ön plana çıktı. ECB tarafında verilen mesajlar artan jeopolitik riskler ile faiz artırımının bir sonraki yıla ötelenebileceğine işaret ediyordu ancak karar metninden daha düşük faizler için yapılan atfın çıkarılması metnin bir miktar şahin algılanmasına sebep oldu. ECB'nin bilanço genişlemesini yılın üçüncü çeyreği itibariyle sonlandırması bekleniyor. ABD'de yıllık enflasyon Şubat ayında beklentilerle paralel olarak %7.9 seviyesine yükseldi. Cari enerji fiyatları yakın dönemde fiyatlar üzerine ilave şoklar gelebileceğine işaret ediyor. Bu noktada hemen hemen tüm varlık fiyatlamalarında haftaya yapılacak olan FED toplantısı belirleyici olacak.
|
|
Döviz Kurları:
Lira sene başından beri en zayıf haftasını geçirirken %5'in üzerinde değer kaybıyla negatif ayrıştı. Rusya-Ukrayna savaş haberi ile yükselmeye başlayan 1 aylık zımni oynaklık yükselişini sürdürdü ve 20 seviyesinin altından 38 seviyesine kadar yükseldi. Bu seviyeler kur oynaklığında Kasım ayı ortalamasının aşıldığını gösteriyor. Enflasyon beklentilerindeki bozulma ve enerji fiyatlarındaki yükseliş kur üzerindeki negatif yönlü baskıları artırıyor. Haftaya yapılacak PPK toplantısında faiz indirimine yönelik verilecek bir mesaj güncel oynaklık ile kur üzerindeki baskıları oldukça arttıracaktır.
Küresel tarafta ECB karar metni ile 1.11 seviyesini test eden Euro sonrasında kazançlarını bir miktar geri verdi. Buna rağmen haftayı ABD dolarına karşı pozitif tarafta kapattı. Japon Yeni ve İsviçre Frankı negatif ayrışırken fiyatlamaların bir miktar daha yüksek risk iştahına işaret ettiği görülüyor. Buna karşın savaş haberi ile başlayan trendler henüz kırılmış değil. Haftaya hem ABD hem de İngiltere Merkez Bankası'nın faiz artırımına gitmesi bekleniyor. İki toplantıda da sürpriz karar çıkması ihtimal dahilinde bulunuyor. Bu da haftaya G10 para birimlerindeki oynaklığın geçtiğimiz haftadan daha yüksek olacağına işaret ediyor.
|
|
Faiz Enstrümanları:
TL OIS piyasasında faizler yılbaşından Rusya-Ukrayna savaş haberine kadar tüm tenorlarda kademeli düşüş sergiliyordu. Bu da piyasadaki kredi faizlerinin politika faizine yakınsaması için alan yaratıyordu. Ancak son haftalarda bu seyrin tersine döndüğü görülüyor. Düşük risk iştahı ve yabancı çıkışı tahvil faizleri üzerinde de yukarı yönlü risk yaratırken Türkiye 2 yıllık gösterge tahvil faizi %25 seviyesinde fiyatlanıyor.
ECB karar metni sonrası vadeli fiyatlamalar ECB'nin yıl içinde 25 baz puan faiz artışına gideceğini fiyatlıyor. Fiyatlamalar bu kararın yılın son çeyreğinde gelmesine işaret ediyor. 10 yıllık tahvil faizlerinde Avrupa kanadında önemli yükselişler de bu beklentilerin fiyatlara yansıdığını gösteriyor. Almanya gösterge tahvil faizi 28 baz puan artış kaydederken İngiltere gösterge faizi de 22 baz puan artış kaydetti. Benzer seyir ABD'de de 10 yıllıklarda 21 baz puan artış ile kendini gösterdi. Stagflasyon yani yüksek enflasyona eşlik eden düşük büyüme görünümü gelişmiş ekonomiler için konuşulmaya başlandı. Fakat bu durumda merkez bankalarının nasıl bir politika uygulayacakları belirsizliğini koruyor. ABD'nin tarihindeki tek stagflasyon 1973 yılında petrol krizi ile olmuş, o dönemde FED faizlerini yükseltmiş ancak kısa süre sonra yeniden düşürmüştü.
|
|
Hisse Senetleri:
BİST100 endeksi haftayı değer kazancıyla geçirse de USD cinsinden zayıfladığı bir hafta oldu. Yabancı yatırımcı çıkışı hem tahvil hem de hisse senedi tarafında devam ediyor. 4 Mart ile biten haftada yabancılar net 309 milyon dolar hisse senedi satışı gerçekleştirdi.
Küresel tarafta endekslerde haftalık bazda bir miktar toparlanma görüldü. Rusya-Ukrayna diyalogları ve haber akışları hisse senetlerindeki satışların bir kısmının telafi edilmesine olanak verdi. Euro Stoxx 50 endeksi haftalık bazda %5'in üzerinde yükseliş kaydetti. S&P 500 haftayı kayıpla geçirirken negatif Asya'da da satıcılı bir seyir hakim oldu. Hang Seng endeksi %6'nın üzerinde kayıp ile oldukça negatif ayrıştı.
|
|
Emtia:
Değerli metaller tarafında oynaklık yüksek seyrederken altın 2000 dolar seviyesinin üzerinde kalıcı olmakta zorlanıyor. Buna karşın haftayı diğer metallere göre pozitif ayrışarak geçirdi. Paladyum ve platin tarafında haftalık bazda sert satış görüldü. Petrol fiyatları 130 dolar seviyesinden 110 dolar seviyesine gevşedi. Bu durum hem küresel risk iştahı için de pozitif. Rusya-Ukrayna arasındaki görüşmelerden çıkacak pozitif haber akışları buradaki gevşemeyi derinleştirebilir ancak orta vadede petrol üzerindeki arz talep denklemi yukarı yönlü fiyat baskısının süreceğine işaret ediyor.
|
|
Takip Edilecek Veriler
Haftaya merkez bankaları kararları takip edilecek. Yurt içinde TCMB faiz kararı ön plana çıkarken politika faizinde bir değişikliğe gidilmesi beklenmiyor. Fakat ilk çeyrek için vurgulanan politikayı gözden geçirme süreci konusunda nasıl bir değişiklik yapıldığı bu toplantıda takip edilecek. Küresel tarafta FED ve BOE tarafında 25'er baz puanlık politika faizi artışı bekleniyor. İki merkez bankasının da güncel gelişmeleri nasıl değerlendirdiği önemli olacaktır. Bu noktada enflasyon üzerinde riskler belirgin şekilde artsa da küresel ekonomik aktivitede ve talepte beklenen düşüş, sıkılaşma patikasının da agresifliğini azaltacaktır.
|
|
|