HAFTALIK BÜLTEN - 15.01.2022

Haftalık Genel Gündem

Geçtiğimiz hafta yurt içinde istihdam, cari denge ve sanayi üretimi verileri takip edildi. TL'de oynaklığın hafif gerilediği haftada 1 aylık zımni volatilitede Aralık başındaki seviyeye dönüldü. İşsizlik oranı Kasım ayı itibariyle %11.2 seviyesinde sabit kalırken mevsim etkisinden arındırılmış serilerde geniş tanımlı işsizlik ve atıl işgücü oranlarında da Ekim ayına göre gerileme kaydedildi. Bir önceki aya göre istihdamda toplam 228 bin kişilik artış elde edilirken bu artışın 96 bini hizmet 73 bini de sanayi sektöründen geldi. Kasım ayında cari denge 2.68 milyar dolar açık verirken 12 aylık kümülatif cari denge de 14.2 milyar dolar seviyesine geldi. Verilen cari açıkta 3.5 milyar dolar seviyesinde dış ticaret açığı etkili olurken hizmet gelirleri açığı bir miktar sınırladı. Yine Kasım ayında sanayi üretim endeksi 2021 yılının Kasım ayına göre %11.4 düzeyinde artış kaydetti. İmalat sanayi %12.5 oranında büyüme kaydederken Aralık ayında görülen 52.1 seviyesindeki imalat sanayi PMI ile bakıldığında son çeyrekte de kuvvetli büyüme görünümünün devam ettiği anlaşılıyor.

Küresel tarafta ise ABD enflasyon verisi ön plana çıktı. Beklentilerle paralel olarak ABD enflasyonu 2021 yılını %7 seviyesinde kapattı. Çekirdek enflasyon da %4.9 seviyesinden %5.5 seviyesine yükseldi. Böylece reel saatlik ortalama kazançlar Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2.4 oranında daralmış oldu. ABD'de de üretici fiyatları üzerinde de yukarı yönlü baskı sürerken Aralık ayı manşet ÜFE verisi %9.7 oldu. Gıda ve enerji grubunu dışlayan ÜFE verisi ise beklentilerin 0.3 puan üzerinde yıllık %8.3 artış kaydetti. Haftalık işsizlik maaşı başvuruları 13 Aralık ile biten haftada 230 bin düzeyinde gerçekleşerek son haftaların üzerine çıktı. Yüksek enflasyon görünümü ve FED'in Mart ayında faiz artırımına gitmesinin fiyatlara büyük ölçüde yansımış olması dolar endeksinin veriler sonrasında zayıflamasına sebep oldu. Hafta içinde %1'e yakın değer kaybeden dolar endeksi 50 günlük hareketli ortalamasını kırarak 100 günlük hareketli ortalamasına ilerledi ve Kasım ayındaki seviyelerine döndü.

Döviz Kurları:

Lira haftayı %2.7 oranında değer kazancı ile tamamlarken hafta içinde 13.2 seviyeleri test edildi. Dolar endeksindeki zayıflık ile gelişen ekonomi para birimlerinin neredeyse tamamında değer kazancı görüldü. Yine bu para birimlerinin yarısı haftayı %1 ve üzerinde değer kazancı ile tamamladılar. TL bu noktada pozitif ayrışırken Arjantin pezosunun da hafif değer kaybı ile negatif ayrıştığı görüldü. USD/TRY'deki oynaklık bir miktar zayıflasa da eski ortalamalarına göre yüksek seviyede kalmayı sürdürüyor.

Küresel tarafta G10 para birimlerinin tamamı ABD dolarına karşı haftayı kazançla geçirirken dolar endeksi tarım dışı istihdam verisi ile fiyatlandığı tepe noktasına göre %1.7 oranında değer kaybı elde etmiş oldu. 26 Ocak'ta yapılacak FED toplantısı buradaki fiyatlamaların yön bulmasında etkili olacaktır. Bu toplantı öncesinde de para politikasına dair verilecek sinyaller oynaklığın artmasına sebep olabilir.

Faiz Enstrümanları:

TL OIS piyasasında geçtiğimiz hafta 1 haftadan daha uzun tüm tenorlarda faizde gerileme görüldü. OIS eğrisinin 2 yıllık tenoru geçtiğimiz hafta gördüğü %28.5 seviyesinden %27 seviyesine geriledi. Yıllık gösterge tahvil faizi Pazartesi gününden itibaren kademeli düşüş kaydederek %24.5 seviyelerinden %23.5 seviyesine geriledi. Yabancıların net tahvil hareketi yılın ilk haftasında 72 milyon dolar satım yönünde gerçekleşti.

Avrupa tarafında 10 yıllık tahvil getirileri haftalık bazda hafif gerileme kaydetti. ABD 10 yıllık gösterge tahvil faizi de haftanın ilk işlem gününde %1.8 seviyesini test ettikten sonra 10 baz puana kadar gerileme kaydetti. Buna karşın ABD 10 yıllık faizinde geçtiğimiz döneme göre yüksek seviyeler devam ediyor. Bu noktada FED'in bilanço küçültme takvimi ve boyutu oldukça etkili olacaktır.

Hisse Senetleri:

BİST100 endeksi toparlanma eğilimi sürdürürken 2000 seviyesinin üzerinde kalıcılık elde etmeyi başardı. Hafta içinde oynaklık oldukça düşük seyretti ve 2000-2100 bandında fiyatlamalar görüldü. USD cinsinden bakıldığında da pozitif performans görülürken kurdaki düşüş ile 100 günlük hareketli ortalama test edildi. Bankacılık endeksinde ise bir miktar daha zayıf bir seyir takip ediliyor. Buna karşın bankacılık endeksi yılbaşına göre %7 yukarıda bulunuyor. Endeksteki fiyatlamalar haftaya yapılacak PPK toplantısı sonrası yön bulacaktır.

Küresel tarafta ise karışık bir seyir hakim olurken Hang Seng endeksi %4'e yakın değer kazancı ile pozitif ayrıştı. Buna karşın Nikkei endeksi haftayı kayıpla kapattı. Avrupa tarafında Euro Stoxx 50 endeksi haftayı bir miktar kayıp ile geçirdi. Benzer seyir S&P 500 tarafında da görüldü. VIX endeksi haftanın ilk işlem gününde 23 seviyesine kadar yükselirken sonraki günler gerileme kaydetti ve haftayı 20 seviyesinin altında kapattı.

Emtia:

Metal fiyatları da düşen dolar endeksi ile kazançlı bir hafta geçirirken gümüş pozitif paladyum ise negatif ayrıştı. Altın/gümüş rasyosunda gerileme yaşandı ve 50 günlük hareketli ortalamaya doğru çekilen fiyatlamalar görüldü. Dolar endeksindeki zayıflık metal fiyatlarını yukarıda tutsa da yukarı yönlü trend bulmakta zorlandıkları gözüküyor. Petrol fiyatlarında yükselişin sürdüğü bir hafta daha geride bırakıldı. Brent petrol varili 85 dolar seviyesinin üzerine yükseldi. DOE'nin haftalık olarak yayınladığı petrol stok verilerine göre Brent petrol tarafında Aralık başından beri stoklarda azalış ve talepte güçlü seyir görülüyor. Bu durum petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketini destekliyor.

Takip Edilecek Veriler

Önümüzdeki hafta yurt içinde Ocak ayı tüketici güven endeksi verisi takip edilecek. Aralık ayı merkezi yönetim bütçe dengesi verisinde kuvvetli bir açık görülebilir. Aralık ayı nakit bütçe dengesi 92.1 milyar TL açık vermişti. Buna karşın 2021 yılı bütçe açığının orta vadeli plandaki beklentiye göre oldukça iyi bir noktada yılı tamamlaması bekleniyor. Haftaya yurt içinde takip edilecek en önemli veri ise TCMB faiz kararı olacak. Son toplantıda verilen sinyaller doğrultusunda piyasa beklentisi politika faizinde değişikliğe gidilmemesi yönünde bulunuyor. Küresel tarafta ise ZEW beklenti anketleri 2022 yılına ait ekonomik aktiviteyi takip etmek adına ilk sinyalleri verecek. Çin 4. Çeyrek büyümesi ve İngiltere perakende satış verisi de piyasalar tarafından takip edilecektir.