HAFTALIK BÜLTEN - 19.08.20023

Resim

 

Dolar endeksinin güçlenmeye devam ettiği bir hafta geride kalıyor

 

  • Geride bırakmakta olduğumuz haftada ABD’de perakende satışlar, konut verileri, sanayi üretimi endeksi (SÜE), Fed’in PPK toplantısı tutanakları takip edilirken, Euro Bölgesinde (EB) büyüme ve TÜFE, İngiltere’de ise TÜFE ve işgücü verileri takip edildi. ABD’de perakende satış ve SÜE verilerinde görülen aylık gerçekleşmeler piyasa beklentilerinden iyi geldi. Haftalık işsizlik maaşı başvurularında ise düşüş olması Fed toplantı tutanaklarında da atıfta bulunulan güçlü işgücü piyasası vurgusunun desteklenmeye devam ettiğini gösterdi. Ekonomik aktivitenin de ılımlı seyri Fed’in resesyon ihtimallerini düşürmesine ve 2024 yılı için ilk senaryosunda bu olasılığı dışlamasına yardımcı oldu. Enflasyonun yüksek seviyelerdeki seyri ve Komite’nin %2 olan uzun vadeli enflasyon hedefine dönme konusunda kararlı duruşu ise politika faizinde daha uzun süre yüksek seviyelerde kalınabileceğine yönelik piyasa algısını güçlendirdi. Bu durum kendini tahvil getirilerinde daha net bir şekilde gösterirken ABD 10 yıllık tahvil getirilerinde Aralık 2007’den beri görülen en yüksek seviye olan %4,27’ler görüldü. ABD’de 10 yıllık tahvilden elde edilen uzun vadeli enflasyon beklentisi (telafisi) ise %2,33 ile Fed’in uzun vadeli hedefinin üzerinde seyretmeye devam ediyor. Enflasyon telafisinde %2’nin altı en son 1 Ocak 2021 kapanışında görülmüştü.

 

 

  • Almanya’da bu hafta içerisinde yayınlanan ZEW mevcut durum endeksinde Ekim 2022’den beri en düşük seviye olan -71.3’ün görülmesi, temmuzda 48,5 ile ocaktan beri ilk kez 50’nin altında gelen bileşik PMI endeksinin ağustos ayında da bu performansını sürdürebileceğine işaret etti. Alman ekonomisi 4Ç22 ve 1Ç23 olmak üzere üst üste iki çeyrek boyunca mevsimsellikten arındırılmış verilere göre sırasıyla %0,4 ve %0,1 düşüş göstererek teknik resesyona girmişti. Buna rağmen, Almanya 10 yıl ve 2 yıllık tahvil getiri farkının Kasım 2022 başından beri negatif seyrini koruması da piyasa oyuncularının Alman ekonomisine dair en kötünün geride kaldığı düşüncesini tam anlamıyla benimseyemediklerini ortaya koyuyor. Bu farkın negatif olması piyasalar tarafından genel olarak resesyon sinyali olarak görülüyor. Her ne kadar 10Y-2Y tahvil getirisi farkı -0,42 ile temmuz başındaki -0,81 seviyesinin altında fiyatlansa da farkın daha çok 10Y getirilerindeki artış kaynaklı kapanması, uzun vadeli TÜFE beklentilerinde bozulmanın daha belirgin olabileceğine işaret ediyor. Ayrıca eski St.Louis Fed Başkanı J.Bullard da Temmuz 2018’de yaptığı bir sunumda verim eğrisinin negatife dönmesini 10Y ve 1Y tahvil getirileri üzerinden anlatmış ve geçmiş dönemli Fed makalelerinde yer alan 10Y-3ay tahvil getiri farkından daha değişik vadelerde de ekonomik aktivitede olası resesyon ihtimalinin anlaşılabileceğini vurgulamıştı.

 

 

  • Dolar endeksinin üst üste 5. haftada da değer kazanması ise tahvil getirilerinin artmasının yanında altını etkileyen diğer bir unsur olarak öne çıkıyor. ABD’de resesyon ihtimalinin Fed tarafından ötelenmesi verim eğrisinin negatif seyrine rağmen, altına ilişkin beklentilerin baskılanmasına yol açıyor. Altında geride bıraktığımız haftada 10 Mart kapanışından beri ilk kez ons bazında 19000$/ons’un altı görülüyor.

 

 

  • Yurt içinde merkezi yönetim bütçe dengesi temmuzda 48,6 milyar TL, faiz dışı denge ise 86,3 milyar TL fazla verdi. Böylece ilk yedi ayda bütçe açığı 434,7 milyar TL’ye, 12 aylık birikimli açık ise 603 milyar TL’ye geriledi. Konut satışları temmuzda yıllık %16,7 artarken Ocak-Temmuz döneminde yıllık bazda %17,7 azalışla 675,3 bin olarak gerçekleşti. Özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu haziranda aylık 0,8 milyar $ azalışla 154,6 milyar $’a geriledi. Bu gelişmede reel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcundaki aylık 1,2 milyar $ azalış etkili oldu. Konut fiyat endeksi (KFE) ise haziranda bir mayısa göre %4,8, geçen yıla göre ise %95,9 artış gösterdi. KFE’de yıllık reel artış ise %38,0 oldu. TCMB Ağustos ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne (PKA) göre; katılımcılar enflasyon beklentilerini, kısa vadede daha belirgin olmak üzere tüm vadelerde yukarı yönlü belirgin şekilde güncelledi. Enflasyon beklentisindeki bu keskin güncellemeye rağmen, politika duruşunun sıkılığına ilişkin değerlendirmelerde niteliksel bir değişiklik yok. Politika faizinde beklenen seviyeler enflasyon beklentilerinin oldukça altında seyretmeye devam ediyor. Bu durum negatif reel faize dayalı para politikasının sürdürüleceğinin ve politikalarda tam anlamıyla konvansiyonele dönüşün olmayacağının beklendiğini ima ediyor.

 

 

Üretici fiyat enflasyonunda yıllık bazda daralma bekleniyor

 

  • Almanya’da üretici fiyat endeksi (ÜFE) ekimden bu yana (nisan hariç) aylık bazda geriliyor. ÜFE, haziranda aylık bazda %0,3 azalırken, yıllık artış hızı ise %0,1 ile 2020 sonundan bu yana en düşük seviyesine geriledi. Enerji fiyatları bir önceki yıla göre %5,0 azaldı. Dayanıksız tüketim malları fiyatları ise gıda fiyatlarındaki artış kaynaklı yıllık %9,4 arttı. Gıda fiyatları yıllık %11,1 artış gösterdi. Dayanıklı tüketim malları fiyatlarındaki yıllık artış ise %6,7 oldu. Ara malları fiyatlarının yıllık bazda artışı, düşük metal fiyatları kaynaklı %2,7’ye geriledi. Temmuz ayında ÜFE’nin aylık bazda %0,3, yıllık bazda %5,2 gerilemesi bekleniyor.

 

İmalat sanayiinde zayıf seyir sürüyor

 

  • Euro Bölgesi’nde imalat sanayi PMI endeksi temmuzda 42,7 seviyesinde gerçekleşti. Endeks son 38 ayın en düşük seviyesinde. Üçüncü çeyreğin başında üretim, yeni siparişler ve satın alma hacimlerinde güçlü düşüş görüldü. Hizmet sektöründe PMI endeksi ise temmuzda üçüncü ay üst üste düşerek hizmet sektöründe büyümenin yavaşlamaya devam ettiğine işaret etti; endeks 50,9 ile son altı ayın en düşük seviyesine geriledi. İhracat pazarlarından alınan siparişler de düştü. Girdi maliyeti ve nihai fiyat enflasyonu oranları haziran ayına kıyasla sadece kısmi olarak zayıflarken, dolayısıyla tarihsel olarak güçlü kalmaya devam etti.

 

İmalat sanayi daralma bölgesinde kalmaya devam ediyor

 

  •  ABD’de imalat sanayi PMI endeksinde temmuzda bir miktar toparlanma görülmekle birlikte, endeks 50 eşik seviye altında kalmaya devam etti; temmuzda 46,3’ten 49,0’a yükseldi. Endeks kasımdan bu yana daralma bölgesinde (nisan hariç) bulunuyor. Talep zayıf seyretmeye devam etti. PMI Hizmet Endeksi ise 52,3 ile marttan bu yana en düşük seviyesinde bulunuyor. Bununla birlikte, hizmet sektörü büyümenin itici gücü olmaya devam ediyor. Sektörde fiyatlar yüksek personel maliyetleri kaynaklı temmuzda hızlı artış gösterdi. İmalat sanayi endeksinin ağustosta öncü veriye göre 49,0 ile yatay, hizmet endeksinin ise 52,0 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor.

 

TCMB’nin faiz artırımlarına devam etmesi bekleniyor

 

  • TCMB politika faizini temmuz toplantısında 250 baz puan artışla %17,50’ye yükseltti. TCMB parasal sıkılaştırma sürecine kademeli şekilde devam edeceğine dair mesajını yineledi. Metinde, sıkılaştırma adımları kapsamında faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararlarının alındığı belirtildi. Bugün yayınlanan Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre politika faizinin ortalamada ağustosta 170 baz puan artışla %19,2 olması bekleniyor. Bloomberg piyasa beklentisi %19,50 seviyesinde.

 

Güven endeksleri gerilerken, KKO artmaya devam etti

 

  • Reel kesim güven endeksi, temmuz ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak aylık 0,8 puan azalış göstererek 104,9 seviyesinde gerçekleşti. Bunda, istihdam ile gelecek 3 ay ihracat sipariş beklentileri, genel gidişata dair değerlendirmelerdeki bozulma etkili oldu. Temmuzda hizmet, perakende ve inşaat sektörü güven endeksleri geriledi. Kapasite kullanım oranındaki (KKO) artış ise temmuz ayında da devam etti. Mevsimsellikten arındırılmış olarak aylık 0,3 artışla %76,9’a yükseldi; Temmuz 2022’den beri en yüksek seviye. Ancak, aylık artış genele yayılmazken, sektörel olarak ayrışmalar görüldü.

 

 

  • svg
    +90 850 308 61 00
X