HAFTALIK BÜLTEN - 27.05.2023
Küresel piyasalarda USD’nin güçlendiği bir hafta geride kalıyor…
- Geride bırakmakta olduğumuz haftada küresel çapta PMI öncü mayıs verileri, İngiltere’de nisan ayı TÜFE’si, Almanya ve ABD’de GSYH verileri takip edildi. PMI verilerinden genel olarak hizmet sektörü ve imalat sanayi arasındaki ayrışmanın arttığı görülürken, Almanya’da IFO endeksinin özellikle beklentiler nedeniyle gerilediğini, ekonominin üst üste 2 çeyrek küçülerek teknik resesyona girdiğini, İngiltere’de TÜFE’nin yıllık bazda tek haneye gerilerken piyasa beklentilerinin üzerinde kaldığını gördük. ABD’de ise bugün açıklanacak kişisel tüketim harcamaları enflasyonu verisi öncesinde büyümede yapılan yukarı yönlü revizyon 3 Mayıs’ta gerçekleşen PPK’da Fed tutanaklarında da belirtilen ekonominin güçlü seyrettiğine ilişkin görüşlerin perçinlenmesine yol açtı.
- ABD’de Euro Bölgesine (EB) göre nispeten daha güçlü kalan öncü imalat sanayi PMI verisi ve bir önceki aya göre daha fazla artış kaydeden öncü PMI hizmet sektörü verisinin ardından ibrenin USD lehine döndüğünü gözlemledik. Genel olarak girdi fiyatlarında yaşanan geri çekilmelere satış fiyatlarının eşlik etmemesi ise geleceğe yönelik enflasyonist etkilerin hala canlı olduğunun sinyallerini verdi. Bu koşullar altında 1Ç23’te takvim etkisinden arındırılmış ve yıllıklandırılmamış bazda %0,33 büyüyen ABD ekonomisine karşın çeyreksel bazda %0,3 küçülen Alman ekonomisi hangi merkez bankasının elinin daha güçlü olduğu konusunda piyasalara bir sinyal vermiş oldu. Geçtiğimiz Cuma günü haftayı 1,0805 seviyesinden sonlandıran EURUSD paritesi yazının hazırlandığı saatlerde 1,0746 seviyelerinde. Bu durum kapanışa kadar devam ederse EURUSDparitesinde üst üste 3. haftada da düşüş görmüş olacağız.
- Diğer yandan Fed üyelerinin hafta içindeki beyanlarından enflasyonla piyasa beklentilerinden daha uzun süreli bir mücadele olabileceğinin sinyalleri alındı. Borç tavanına dair endişeler sürerken 1 yıl ve üzeri tahvil getirilerinde bugünkü seyrin sürmesi halinde 3 haftadırsatış yaşanıyor olacak. Mayıs başında %3,42’ye kadar gerileyen 10 yıllık tahvil getirisi %3,78’e, %3,96’ya gerileyen 2 yıllık tahvil getirisi ise %4,49’a yükselmiş durumda. 10 ve 2 yıllık tahvil getirileri arasındaki fark ise tekrar -41bps’lerden -70bps’lere açıldı. 10-2 yıllık tahvil getirisi farkı Temmuz 2022’denberi negatifseyrediyor.
- Dolar endeksindeki (DXY) güçlenme ve 10 yıllık tahvil getirisindeki yükseliş altının ons fiyatında aşağı yönlü baskı oluşturdu. Büyüme verisinde yukarı, haftalık işsizlik maaşı başvurularında ise aşağı yönlü revizyon yapılması ABD piyasalarında resesyon endişelerinin bir miktar yatışmasına ve altın talebinin azalmasına yol açan diğer bir unsur konumunda. Öte yandan borç tavanına ilişkin çözümün halen sağlanamamış olması aşağı yönlü hareketi sınırlıyor. Buna rağmen altının ons fiyatında haftalık %1,2’lik bir geri çekilme mevcut: 1953$/ons.
- Yurt içinde tüketici güven endeksi mayısta mevsimsellikten arındırılmış aylık 3,5 puan artarken, endeks 91,1 ile Temmuz 2018’den bu yana en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Yükselişin alt endekslerin hemen hemen hepsine sirayet ettiği görüldü. En yüksek artışise genel ekonomik durum beklentisinde gözlendi. İktisadi Yönelim Anketi ve Sektörel Güven Endeksi mayıs ayı verileri, deprem sonrası toparlanmanın sürdüğüne işaret etti. Reel kesim güven endeksi mayısta mevsimsellikten arındırılmış 105,1 ile yatay seyretti. Endekste, mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerde gerileme devam etti. Hizmet sektörü endeksi iki aylık artışın ardından mayısta aylık 0,7 puan azalışla 117,4’e gerilerken, inşaat sektörü güven endeksi ise aylık bazda 3,8 puan arttı. Perakende sektörü güven endeksi ise sınırlı yükseldi. Kapasite kullanım oranı mayısta aylık 0,7 puan artarak %76,3 değerini aldı. Böylece KKO deprem öncesi seviyesini (%75,8) de aşarak deprem kaynaklı kayıpların telafi edildiğini ortaya koydu.
- TCMB ise politika faizini beklentilere paralel %8,5’te sabit tuttu. 1Ç23’te iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğu ve büyüme eğiliminin güçlendiği yönündeki ifade korunurken, ‘Güncel veriler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermekte ve iç tüketim talebinde devam eden artış’ ifadeleri metne eklendi. Politika duruşuna ilişkin ifadeler değişmedi.
Dış ticaret açığı artmaya devam ediyor
- Ticaret Bakanlığı nisan ayı geçici dış ticaret verilerine göre, dış ticaret dengesi nisanda 8,8 milyar $ açık verdi. Böylece 12 aylık birikimli açık 120,4 milyar $ seviyesinde. İhracat yıllık %17,2 azalışla 19,3 milyar $, ithalat ise %4,5 düşüşle 28,2 milyar $ oldu. Enerji ithalatı nisanda 5,0 milyar $ ile Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyede gerçekleşti. AB27 ülkelerine ve diğer Avrupa ülkelerine yapılan ihracat artarken, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine ihracat azaldı. Mal grupları bazında, ihracattaki azalış genele yayıldı. Altın ve enerji hariç ara malı da artarken, yatırım malları seviye olarak halen güçlü. Tüketim malı ithalatı ise istikrarlı artışınısürdürdü.
Ekonomik aktivitede güçlü seyir devam etti
- Ekonomik aktivite 2022 yılı son çeyreğinde yıllık bazda %3,5 artarken, yılın tamamında büyüme %5,6 olarak gerçekleşti. Özel tüketim yıllık ve çeyreklik bazda büyümenin ana sürükleyicisi olurken, net ihracatın katkısı turizmdeki olumlu seyre rağmen negatife döndü. 2022 yıl genelinde ise büyümeye hem yurtiçi talep hem net ihracat katkı yaptı. Yılın ilk çeyreğinde sanayi üretim endeksi, depremin olumsuz etkisine rağmen çeyreklik bazda %0,4 arttı. İlk çeyrekte arındırılmamış verilere göre ise yıllık büyüme ise -%0,5 oldu. İlk çeyrekte yıllık büyümenin yurt içi talep öncülüğünde %7 civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
İmalat sanayinde toparlanma devam ediyor
- İmalat sanayi PMI endeksi mevsimsellikten arındırılmış olarak martta 50,9 iken nisanda 51,5 ile Aralık 2021’den bu yana en yüksek seviyesinde gerçekleşti ve deprem sonrası imalat sanayinde toparlanmanın sürdüğüne işaret etti. Alt endekslere bakıldığında; talepteki iyileşmeyle birlikte üretim, yeni siparişler art arda ikinci ay da artış kaydederken, girdi maliyetlerinde ve nihai ürün fiyatlarında yıllık bazda düşüş görüldü. Yeni siparişlerde dış talep kaynaklı artış öne çıktı. Mayıs ayına ilişkin öncü göstergelerden tüketici güven endeksi artarken, reel kesim güven endeksi yatay seyretti. Kapasite kullanım oranı ise deprem öncesi seviyelere geri döndü. Benzer eğilim PMI endeksinde de görülebilir.
Yıllık enflasyonda kademeli düşüşün sürmesi bekleniyor
- Euro Bölgesi’nde tüketici enflasyonu nisanda aylık bazda %0,6 artarken, yıllık artış %7,0 oldu. Mevsimsellikten arındırılmış olarak ise enflasyon aylık %0,1 arttıktan sonra nisanda da aylık %0,3 arttı. Gıda fiyatları yıllık artışı %15,5'ten %13,6'ya geriledi. Enerji fiyatları martta yıllık %0,9 düştükten sonra nisanda %2,4 arttı. Gıda ve enerji hariç çekirdek enflasyon ise yıllık bazda %5,7'den %5,6'ya sınırlı geriledi. Hizmet enflasyonu aylık %0,6 artarken, yıllık artış %5,1'den %5,2'e yükseldi. Mayısta tüketici enflasyonun aylık %0,2 artış göstermesi ve yıllık artışın %6,3’e gerilemesi bekleniyor.
İstihdam piyasasında güçlü seyir devam etti
- ABD’de tarım dışı istihdam nisanda aylık 253 bin kişi artarken, işsizlik oranı ise %3,5’ten %3,4’e geriledi. İşgücüne katılımoranı da %62,6 ile yatay. Şubat ve Mart ayı verileri ise toplam 149 bin kişi aşağı yönlü revize edildi. İstihdam; profesyonel iş, sağlık hizmetleri, eğlence ve konaklama ile sosyal yardım sektörlerinde artış eğilimini sürdürdü. Mayıs ayında tarım dışı istihdamın aylık 180 bin kişi artması, işsizlik oranının ise %3,5’e yükselmesi bekleniyor. Ortalama saatlik kazançların iseyıllık %4,3 artış göstereceğitahmin ediliyor.