HaftalıkGenel Gündem
Geçtiğimiz hafta yurt içinde TCMB Enflasyon Raporu sunumu ön plana çıktı. TCMB orta vadeli öngörüler bölümünde 28 Ekim raporundaki %11.8'lik 2022 yılsonu enflasyon beklentisini %23.2 seviyesine revize etti. Sunumda cari politikanın gözden geçirildiği ve bu süreçte liralaşma stratejisinin destekleneceği vurgulandı. Hafta içinde açıklanan reel sektör güven endeksi verisi Ocak ayında mevsimsel etkilerden arındırılmış seride 110.1 seviyesinden 111.9 seviyesine yükseldi. Buna karşın günlük elektrik tüketimi verileri Ocak ayının ilk 23 günlük ortalamasında Aralık ayının ilk 23 günlük ortalamasına göre %0.5 oranında bir düşüşe işaret ediyor. Ancak takvim etkisini dışladığımızda ve reel sektör güven endeksindeki yükselişi değerlendirdiğimizde sanayi üretiminin, Ocak ayının son haftasına kadar olan bölümde, kuvvetli görünümünü sürdürdüğü görülüyor.
Küresel tarafta ise PMI verileri ve FED toplantısı takip edildi. Markit tarafından açıklanan verilerde, Almanya'da bileşik PMI Ocak ayında 54.3 seviyesinde gerçekleşirken beklentilerin oldukça üstünde kaldı. İyimser beklentinin imalat sanayi tarafında daha baskın olduğu görülüyor. İngiltere'de bileşik PMI 53.4 seviyesinde gerçekleşse de beklentiler bir miktar daha yukarıdaki seviyelere işaret ediyordu. ABD'de özellikle hizmet tarafında görülen zayıf veri bileşik PMI verisinin de 57'den 50.8 seviyesine gerilemesine neden oldu. Hafta içinde gerçekleştirilen FED toplantısında Mart'ta faiz artırımına yönelik sinyal verilirken bilanço küçülmesi için de Haziran-Temmuz dönemine işaret edildi. Bununla beraber önümüzdeki aylarda gelecek enflasyon ve istihdam verileri piyasa fiyatlamalarında yüksek ölçüde etkili olmaya devam edecektir. FED toplantısı sonrası dolar endeksinde değer kazancı görülürken hem G10 para birimlerinde hem de değerli metaller tarafında sert değer kaybı görüldü.
|
|
Döviz Kurları:
Lira dolar endeksinin yükselişte olduğu haftada kısıtlı bir kayıpla 13.50 seviyesinden 13.60 seviyelerine geldi. Bununla beraber 1 aylık zımni oynaklığının gerilemeye devam ettiği görüldü. Gelişen ekonomi para birimlerinin çoğu ABD dolarına karşı haftayı kayıpla geçirirken Güney Afrika randı en fazla kayıp yaşayan para birimi oldu.
Küresel tarafta G10 para birimlerinin tamamı ABD dolarına karşı değer kaybetti. Özellikle FED toplantısından sonra kayıplar derinleşirken Avustralya doları 2020 Kasım'ından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Haftaya yapılacak olan İngiltere Merkez Bankası toplantısında faiz artırım yönünde oluşan piyasa beklentileri, Sterlin'in Euro'ya göre daha kısıtlı kayıp yaşamasını sağladı. Dolar endeksi ise 50 günlük hareketli ortalamasını sert bir şekilde kırarak 2020 Haziran sonundan bu yana en yüksek seviyesine geldi. Bu seviye aynı zamanda pandemi öncesinde kalan 2020 yılbaşı seviyesi olarak göze çarpıyor.
|
|
Faiz Enstrümanları:
TL OIS piyasasında geçtiğimiz hafta yatay bir seyir hakim olurken faizlerde genel olarak gerileme görüldü. 2 yıllık gösterge tahvil getirisi %22.9 seviyesinde oluştu. Faizler tarafındaki fiyatlanmada haftaya açıklanacak olan Ocak ayı enflasyon verisi önem arz ediyor. Piyasadaki analist beklentileri yıllık enflasyonun %50 seviyesine yaklaşacağına işaret ediyor. Yabancılar 21 Ocak ile biten haftada piyasa ve kur hareketlerinden arındırılmış net 15 milyon dolar değerinde tahvil alımı gerçekleştirdiler.
Avrupa tarafında 10 yıllık tahvil getirileri haftalık bazda artış kaydedildi. ABD 10 yıllık gösterge tahvil faizi FOMC sonrası Powell açıklamaları ile yükselişe geçti ve yeniden %1.9 seviyesini test etti. Buna karşın ABD getiri eğrisinde sert bir yukarı yönlü hareket henüz görülmüyor. Ancak FED'in Kasım ayına kadar faizini %0'dan %1'e çekeceği yönündeki fiyatlamalar Eylül ayına çekildi. Ayrıca Mart ayında 50 baz puanlık faiz artırımına gidilmesinin önemli derecede fiyatlara geçtiği görülüyor. Haftaya açıklanacak olan tarım dışı istihdam verisi sonrası faizlerdeki yukarı yönlü fiyatlamalar derinleşebilir.
|
|
Hisse Senetleri:
Risk iştahının düşük seyrettiği haftada BİST100 endeksi de hafif kayıp yaşadı. Hafta içinde endekste, 1900 seviyesinin altında fiyatlamalar görülürken sonrasında 2000 seviyesine doğru toparlanma görüldü. Fiyatlamalarda 50 günlük hareketli ortalamanın destek seviyesi olarak çalışmaya devam ettiği görülüyor. Aralık ayında 50 günlük hareketli ortalamadan dönüş görülmüştü.
Küresel tarafta ise hisse senetleri için bir hafta daha oldukça negatif geçti. S&P 500 endeksi %4'e yakın değer kaybı yaşarken Euro Stoxx 50 endeksi de %3'e yakın düşüş kaydetti. Asya'da da sert kayıplar görüldü ve Hang Seng endeksi %5.7 değer kaybı ile negatif ayrıştı. Küresel faizlerin yükselmesi ve FED'in bilanço küçülteceğine yönelik beklentiler hisse senetlerindeki negatif görünümün devam etmesine sebep oluyor.
|
|
Emtia:
Metal fiyatları hisse senetleri üzerinde baskılarla benzer sebeplerden dolayı zayıf performans gösterirken paladyum iki hafta arka arkaya kuvvetli değer kazancı ile ABD dolarına karşı %20'nin üzerinde değerlendi. Altın 1800 dolar seviyesinin altına gerilerken gümüşün ise %7'ye yakın haftalık değer kaybı ile negatif ayrıştığı görülüyor. Faizlerdeki yükseliş fiyatlamaları metal fiyatlarını baskılasa da orta vadede yüksek enflasyonun devam etmesi görünümü terse çevirebilir. Petrol ise yükselişine devam etti. Brent petrol fiyatlarında 90 dolar seviyesinin aşıldığı görülüyor.
|
|
Takip Edilecek Veriler
Şubat ayının ilk haftasında veri yoğunluğu hem içeride hem de küresel tarafta yoğun olacak. Türkiye'de enflasyon verisi ön plana çıkarken Ocak ayında Aralık ayına göre bir kez daha çift haneli enflasyon görülebilir. Bu durumda TÜFE Ocak ayında %50'ye yakın bir seviyede gerçekleşecek. Küresel tarafta Avrupa ve İngiltere'de merkez bankası kararları ön plana çıkıyor. İngiltere Merkez Bankası'nın yılın ilk toplantısında son toplantısındaki faiz artırımı döngüsünü devam ettirmesi ve politika faizinde 25 baz puanlık artışa gitmesi bekleniyor. ABD tarafında ise hafta içinde istihdama dayalı veriler takip edilirken Cuma günü tarım dışı istihdam verisi açıklanacak. Bu veri sonrası hemen hemen tüm varlıklarda oynaklığın arttığı görülebilir.
|